Nil Yalter

Nil Yalter

Nil Yalter 1980/1995 yılları arasında Sorbonne Üniversitesi'nde asistan olarak görev yapmış ve 1965'ten beri Paris'te çalışmaktadır.

Kişisel sergileri arasında şunlar yer almaktadır; "Convivencia" (2022, Madrid), "Exile is a Hard Job" Retrospective (2019, New York),”TRANS / HUMANCE" Retrospective (2019,Paris), "Kara Kum” (Galerist, 2018. ) ve "Nil Yalter" (Galerie Hubert Winter, 2018). Yalter’in grup sergileri arasında şunlar yer almaktadır; " Exile is a Hard Job ". (Sharjah Biennial. 2023), ”Signals: How Video Transformed the World" . (MoMA, New-York, 2023), ”Açik Mekan 3" ( Imalat-Hane, Bursa 2022), ”Hommage à Aline Dallier” (Galerie Arnaud Lefebvre, Paris, 2022), ” Exile is a Hard Job “ (The 12th Biennial of Berlin, 2022), ” Diversity United ". (Flughafen Tempelhof, Berlin, 2021),” Paris Ville Lumière “. (Musée Carnavalet, Paris, 2021), "A Discourse of Uncertainties" (1 Mira Madrid, Madrid, 2020), ”Images en Lutte” (Palais de Beaux-Arts, Paris, 2018) ve "Women House” (National Museum of Women in the Arts, Washington,2018).

Sanatçı Nil Yalter, Anna Maria Maiolino ile birlikte Venedik Bienali tarafından verilen Yaşam Boyu Başarı Dalında Atın Aslan ödülüne hak kazandı.

 

Diyarbakır, 2005
Video, 20 dk 14 sn

Mardin, 2005
Video, 3 dk

Sanatçının ve Galerist, İstanbul izniyle

Nil Yalterin, eğitim ve hizmet alanında projeler yürüten AÇEV (Anne Çocuk Eğitim Vakfı) ile kurduğu iş birliğinin sonucunda ortaya çıkan Diyarbakır / Mardin / İstanbul”, 2005 yılında başlayan bir sürecin ürünüdür. İlk olarak 2006 yılında, İstanbulda Galeri G-artda izlenen bu etkileşimli video üretiminde sanatçı, AÇEVin eğitim programına katılan kadınlar, erkekler ve çocuklar ile birlikte çalışmıştır. Vakfın yürüttüğü bu programlarda, özellikle, Türkiyenin doğusunda yaşayan ve 2000li yılların başında hala %19 gibi bir orana sahip olan okuma yazma bilmeyen kadın nüfusu öncelikli hedef kitledir. Nil Yalter de sosyo-ekonomik açıdan düşük gelirli ve eğitim olanaklarından yoksun kalan bu aileler yararına yürütülen eğitim programlarındaki süreci izler. Sanatçı, eğitim programına katılan insanların yaşam hikayelerini kayda alır, söyleşiler gerçekleştirir ve bu tanıklıkları geniş bir coğrafyanın kültürel katmanlarıyla harmanlar. Görüntülerde, zaman ve mekân olguları, tarihi yapılarla insan portreleri birbirine çakışır, birleşir, ayrılır ve böylelikle Hititlerden Asurlara, Selçukludan Bizansa, Osmanlılara kültürel çeşitliliğin izleri yeniden yorumlanır. Yalın görüntülerin, dijital araçlarla işlenmesiyle ortaya çıkan bu etkileşimli videoda izlenen insanlar, Nil Yaltere ait bu çalışmanın yalnızca öznesi konumunda değillerdir. Aynı zamanda yaptıkları resimlerle ve yazdıkları yazılarla da aktif birer katılımcı olarak kendilerine yer bulurlar.

Alıntı: Derya Yücel, Nil Yalter, 2013, s. 98-108. Galerist Yayınları