1992 yılında Michaël Amzalag ve Mathias Augustyniak tarafından kurulan M/M (Paris), 30 yılı aşkın bir süredir her türlü kategorizasyona meydan okuyor. İmajın uygulayıcıları olarak, farklı yaratım alanlarının kesiştiği projeleriyle grafik tasarım ve sanat yönetmenliğinin sınırlarını birlikte zorladılar. Çağdaş sanatçılar, müzisyenler, moda tasarımcıları ve markaları, fotoğrafçılar, yönetmenler ve tiyatrolarla işbirliği yaparak ve çok sayıda dergiyi yeniden tasarlayarak M/M, 1990'ların başından bu yana yaratıcı manzaranın görsel bir atlasını oluşturuyor.

Michaël Amzalag ve Mathias Augustyniak 2012 yılında Chevaliers de l'Ordre des Arts et des Lettres unvanını aldılar. 2013 yılında Björk'ün Biophilia albümündeki çalışmalarıyla Grammy Ödülü kazandılar. M/M (Paris) tarafından hazırlanan iki ciltlik monografi M to M by M/M (Paris), Thames & Hudson tarafından 2012 ve 2020 yıllarında, M/M (Paris)'in 30. yıldönümü öncesinde Musée d'Orsay, Musée des Arts Décoratifs ve Power Station of Art'ta düzenlenen retrospektiflerle aynı zamana denk gelecek şekilde yayımlandı. 2019 yılında Michaël Amzalag ve Mathias Augustyniak, Katsumi Asaba'nın rehberliğinde AGI'nin (Alliance Graphique Internationale) Japon bölümüne üye olarak kabul edildi. 2023 yılında, tipografi uzmanı Paul McNeil tarafından kaleme alınan ve Björk'ün önsözüyle Thames & Hudson tarafından yayımlanan, M/M tarafından üretilen yazı karakterleri üzerine kapsamlı bir çalışma olan Letters from M/M (Paris) yayımlandı.

Çalışmaları Paris'teki Centre Pompidou/Musée national d'Art moderne, Londra'daki Design Museum, Paris'teki Musée d'Orsay, Musée d'Art moderne de la Ville de Paris, Paris'teki Musée des Arts Décoratifs, Zürih'teki Museum für Gestaltung, Frankfurt'taki Museum für Moderne Kunst, Miami'deki Museum of Contemporary Art, Amsterdam'daki Stedelijk Museum, Londra'daki Tate Modern ve Eindhoven'daki Van Abbemuseum gibi kurumların koleksiyonlarında yer almaktadır.

Daha 
FURTHER 

Away 
UZAKLARA

6 
Mardin 

BIENniALi 
2024

Dijital baskı, 2024
M/M, Paris İzniyle
Ali Akay’a,

Günümüzde insanların çağdaş dünyanın karışıklığını çözülemez bir kaos olarak algılaması, hatta brutal, kaçınılmaz bir son olarak görmesi daha kolaydır. 

6. Mardin Bienali, Daha Uzaklarda, Further Away, başlığının da belirttiği gibi, ziyaretçileri daha öteye bakmaya davet ediyor. Çoğunlukla kapalı, aşılamaz bir ufuk olarak kabul eden çağdaş dünyanın ötesine algıyı uzatıyor. Belki de dünyanın bu hali sadece bir düğüm, bir buruşukluk, insanlık tarihinin yeni bir döngüsünün kalkış yerine götüren katlanmış bir yoldur. Ne daha iyi, ne de daha kötü; doğal bir süreç için bir başlangıç pozisyonu olabilir. Bu, insanların yeryüzü, onu dolduran diğer canlılar ve evrenle ilişkilerinde bilinç ve bilinçdışı arasındaki hassas bağlantıyı geliştirmeleri için bir fırsattır. İnsanlar, kesinlik elektriğini yaratan bir hareketle, önemlilik ve önemsizlik arasında gidip gelmektedir.

 Eğer çağdaş dünya bir ufuksa, o zaman onun ötesine, birbirini izleyen çözülemez kıvrımların ardına baktığımızda, sadece tek bir kaybolma noktası değil, hayatın gözlemlenebileceği çoklu bakış olasılıkları buluruz. Burada, ufuk-dünyamızın karmaşıklığını oluşturan farklı platoların çizdiği sonsuz sayıda yeni bakış açısı ortaya çıkar. Bizim için “Daha Uzaklara, Further Away” ne Terence Malick'in Badlands filminde olduğu gibi sonsuz varsayılan bir bölgeye doğru baş aşağı bir uçuş, ne de yakın zamanda mimar Jordan-William Hughes’un tasarladığı gibi bir uzay asansöründe dikey bir kaçıştır. Her iki durum da insanın tek bir ufuk noktası tarafından yönetilen bir alana hapsolmasını örneklemektedir. Bu durum, daha ileri gitme, dünyayı baş döndürücü kıvrımları içinde süpürme şansını kendine verme olasılığını ortadan kaldırır.

 “Daha Uzaklara, Further Away”, en uzağa doğru hem yatay hem de dikey, yavaş ve inatçı bir yürüyüşe davettir. Bu yolculukta karşılaşılan her şey gözlemlenebilir ve sonunda toplanabilir. Tüm bu düşüncelerle bienal’i duyurmak için senin isteğin üzerine bir poster ve bienal boyunca toplanan nesneleri biriktirmek için bir çanta hayal ettik. İkisi bir arada, birbiri içinde katlanıp açılan iki tasarım yarattık. Önerimizi geliştirmek için bienalin grafik ve dilinin doğası üzerine düşündük. Dili ve tonlamaları ne olabilirdi. 

Bienalin başlığını en az sayıda kelimeye sıkıştırdık, dilleri bir milföy gibi birleştirdik ve sonuçta bir İngiliz-Türk neolojizmi olan “BIENniALi ”yi yarattık, böylece 

Daha 
FURTHER 

Away 
UZAKLARA 

6 
Mardin 

BIENniALi 
2024 

hem Türkçe hem de İngilizce olarak okunabilir. 

Tutkumuzdan dolayı, bu art arda gelen kelimelere grafik bir form verdik. Bu form, Fransa'daki seramik süslemeleri hafifçe çağrıştırırken, aynı zamanda tipografik bir serap yanılsaması yaratmak istercesine pop art çalışmalarını daha uzaktan anımsatıyor. Ayrıca, bu projenin yapımında geçen tüm düşüncelerin bir “insan sismografı” transkripsiyonu olarak renkli bir kalem çizimini de ekledik. 

6. Mardin Bienali için: 
1 tasarım 
1 yazı karakteri 
1 Anglo-Türk işareti 
2 poster 
Hepsi gönderilmek üzere katlanıp açılabilen bir çanta içinde.