1960 yılında İstanbul’da doğan Selma Gürbüz (@gurbuz_selma), sanat eğitimine 1980 yılında İngiltere’deki Exeter College of Art Design’da başladı. 1984 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun oldu. Paris, Roma, Buenos Aires ve Barselona başta olmak üzere, Japonya’nın farklı şehirlerinde de birçok sergiye katılan Gürbüz’ün yapıtları, Londra’daki The British Museum, Paris’teki Galerie Maeght Koleksiyonu, İstanbul Modern, Ankara Resim Heykel Müzesi gibi farklı koleksiyonlarda bulunuyor.
Fotoğraflar: Selma Gürbüz Sanat ve Eğitim Vakfı izniyle
İnci Ağlayan Kadın, 2020. Yumuşak heykel, 52.5 cm x 33 cm.
Sakallı Kadın, 2020. Yumuşak heykel, 55 x 42 cm.
Masai Kadını, 2020. Yumuşak heykel, 185 cm x 36 cm.
Topuzlu Kadın, 2020. Yumuşak Heykel, 42.5 cm x 34 cm.
Kurdeleli Kız, 2020. Yumuşak Heykel, 110 cm x 32 cm.
Dört Bakışlı Kadın, 2020. Yumuşak Heykel, 60 cm x 33 cm.
Bu sunum, dostluğu bizi beslemeye devam eden Selma Gürbüz’ün sevgi dolu anısına bir mabet niteliğindedir. Sanatçıya göre bu maske serisi; doğaya karşı özel bir ilgi ve özlem besleyen ve özgürlüğe olan inançları olmazsa olmaz kadınları tasvir etmektedir. Maske feminist cephanelikte önemli bir yer tutan; güçlendirici bir canlandırma, komünyon, kimliğini gizleme ve baştan çıkarma aracını ifade etmektedir. Maskenin verdiği anonimlik armağanı; bazıları için gerçek benliklerine girmenin tek yolunu çağrıştıran olağanüstü bir şekilde özgürleştirici olabilmektedir. Tiyatro ve ritüeller bağlamında ise maske; aynı zamanda kişinin geçici de olsa kendi benliğinin dışına çıkmasına ve başka benliklere bürünmesine izin veren ‘ekstasis’i sembolize etmektedir. Saç, sanatçı tarafından sahiplenilmiş bir diğer aracıdır. Özellikle de Afrikalı kadınların saçlarını farklı tarzlarda örüp bağlamaları, sanatçının ilgi odağında olmuştur. Saç, Gürbüz’ün çocukluğundan beri ilgisini çekmiş ve pratiğinde onu malzeme olarak özgürce kullanmıştır. Mevcut eserler bütünün de ise, maskeleri kişiselleştirmek adına saç ve kirpikler kullanılmıştır.