Almagul Menlibayeva

1969 yılında SSCB’nin Kazak Sovyet Cumhuriyeti’nde doğan video sanatçısı ve fotoğrafçı Almagul Menlibayeva Almanya ve Kazakistan arasında yaşıyor ve çalışıyor. Ağırlıklı olarak çok kanallı video, fotoğraf ve karma medya enstalasyonlarında çalışıyor. Çalışmalar, Orta Asya’daki sosyal, ekonomik ve politik dönüşümler, toplumsal cinsiyetin sömürgelikten arındırılmış yeniden tasavvurları, çevresel bozulma gibi kritik konuları göçebe ve yerli kozmolojiler ve mitolojilerin merceğinden ele alıyor.

Fotoğraflar: Almagul Menlibayeva

Yapay Zeka Gerçekçiliği: Kantar, 2022. Kağıt üzerine dokuz baskı, 40 cm x 40 cm.
Amerikan-Avrasya Sanat Danışmanları tarafından desteklenmektedir.

1989’daki ilk büyük nükleer karşıtı hareket olan Nevada Semipalatinsk’i doğuran siyasi bir görüşten gelen ve kendisini misafirliğe dayalı göçebe dilbilimiyle bağdaştıran Almagul Menlibayeva, Orta Asya’daki sosyal, ekonomik ve siyasi dönüşümlerle ilgili kritik sorunları feminist tarih yazımı, etno-kozmizm, göçebe fütürizm, toplumsal cinsiyetin sömürgelikten arındırılmış yeniden tahayyülleri ve çevresel bozulma merceğinden ele alıyor.

Yapay Zeka Gerçekliği: Kantar isimli eserin kullandığı dokuz kare, yapay zeka ve internetteki erişilebilir verileri kullanarak 2022 Kazakistan protestolarını (bir diğer adıyla Ocak Trajedisi), gizli polis tarafından gerçekleştirilen bilgi savaşına, yalan haberlere ve komplo teorilerine bir önlem olarak yeniden inşa etmektedir.

Maveraünnehir Rüyaları, 2011. HD video, 23 dakika

Amerikan-Avrasya Sanat Danışmanları tarafından desteklenmektedir.

Maveraünnehir Rüyaları başlıklı bu film, 60 yıllık Sovyet işgali tarafından harap edilen ve Manlibayeva’nın yerlisi olduğu Kazakistan’ın uçsuz bucaksız topraklarında sahnelenen mitolojik bir anlatıma sahip bir yapıttır. Eser, izleyiciyi bir zamanlar başarılı bir şekilde gelişen bir bölge olan Aral Gölü’nün, radikal Sovyet sulama politikaları neticesinde şimdilerde tamamen susuz bir çöl halini aldığı ve neticesinde yerli halkının Aralkum Çölü’nde yaşamaya itildiği bu acımasız dönüşüme tanıklık ettirmektedir. Bölgenin yerli nüfusuna ev sahipliği yapan Aralkum Çölü, bir zamanlar gelişmekte olan bir balıkçılık endüstrisinin merkeziydi. Bölge, o zamandan beri gezegendeki en kötü çevre felaketlerinden biri olarak nitelendirilen radikal Sovyet sulama politikaları tarafından susuz bir atık haline getirildi. Maveraünnehir Rüyaları, bu ekolojik felaket bölgesinde yaşayan küçük bir kız tarafından hayal edilen bir dünyanın projeksiyonudur. Sovyet sonrası hipergerçekliğinde, babasının balıkçı olarak çalıştığı, genişlemekte olan Aralkum’da bir deniz arayışı hayal edilir. Bu keşif, eski SSCB’nin Vozrozhdeniye Adası’nda bulunan, kompozit varlıklarla sınandıkları, gizli Aralsk-7 biyolojik silah tesisinde geçiyor. Bardo Thodol’da veya Tibet Ölüler Kitabı’nda anlatılanlara benzer cazibelerin üstesinden geldikten sonra, bu birliktelik sonunda denizden bir ziyaretle ödüllendirilir.