MİTOLOJİLER
Mardin, Mısır’dan Hindistan’a kadar uzanan antik uygarlıklar coğrafyasının merkezinde kurulmuş. Son zamanlarında yaşadığı siyasi ve ekonomik şiddetin yarattığı kültürel tahribata rağmen, yüzyıllardır beslenmiş olduğu sembolik dünyanın, ikonlar ve mitler evreninin, sanat ve edebiyatın izlerini koruyor.
Bu izler Mardin’in etnografik ve mimari mirası kadar, Mardinlilerin gündelik hayatında, bu hayatın yaşandığı mekanlarda da sürüyor. Evlerde, dükkanlarda, atölyelerde birikmiş olan tılsımlar, muskalar, ikonlar, ziynetler, giysiler, kitaplar, resimler, fotoğraflar, kap-kacak, bardak-tabak, halı-kilim,… bir tür nadire kabineleri oluşturuyor. Her nesnenin birbiriyle gizemli ilişkiler kurduğu, dile gelmeyen mitler yazdığı özel ‘müze’ler. Bu müzelerde antikalarla sıradan eşyalar, bunların kaydettiği farklı farklı zamanlar birbirlerini anlamlandırıp duruyor. Bu tür hayal dünyalarına, bir bıçak bileycisinin tezgahında da rastlıyorsunuz, bir bakırcıda da, güvercincide de, kilisede de, meyhanede de, ve tabii evlerin derinliklerinde de. İşte 3. Mardin Bienali, büyüsü bozulmuş bu nadire kabinelerini yeniden şiirselleştirmeyi öneriyor. Sanatçıları onların hafızasını keşfetmeye, mitolojisini yazmaya çağırıyor.
3. Mardin Bienali’nin küratörleri Mardinliler, sanatçılarının çoğu da öyle. Aralarında “esnaf ve sanatkar”lar da olacak. Böylece, yabancı bir küratörün, hiç tanımadığı bir yerde, hem serginin ne olacağına, hem kimin sergileyeceğine, hem nasıl sergileyeceğine tek başına hükmettiği egemen bienal modelini sorgulayan karşı bir alternatif öneriliyor. Kültürel bir atmosferin bir sergi dekoruna indirgenmesine, yerli halkın onlara dayatılan bir sergiyle aidiyetlerinin kurulmasına, yani Mardin’in otokrat bir küratör tarafından markalandırılmasına karşı çıkılıyor. Onun yerine, bienalin bir Mardin karnavalı gibi yaşanması düşünülüyor. Bu tür bir bienal kuşkusuz, önceden kentlerindeki bir sanat olayına yabancılaştırılan yerliler kadar, bienali ziyaret edecek yabancılar için de çok daha çekici olacaktır. Daha da önemlisi, Mardin Bienali’ne çağrılacak sanatçılara bu kenti yaşayarak, onun eşsiz hayal dünyasıyla kaynaşmaları şansını tanıyacaktır.
Döne Otyam / Ankara
Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili Ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. Bilkent ve Hacettepe Üniversitesi’de sanat üzerine dersler aldı.
Çeşitli sanat galerilerinde yöneticilik yaptı, sergiler düzenledi. Abitus ve Zon Galerilerini kurdu. Bazı TV kuruluşunda sanat programı ve sanat yönetmenliği yaptı. Dergi ve gazetelerde sanat üzerine röportajlar yaptı.
İstanbul’da Dolmabahçe Kültür Merkezi’nde ‘’Sudaki Suret’’ , Ankara Garı ve İstanbul Haydarpaşa Garı’ndaki ‘’Buradan Çok Uzakta’’ , Mardin’de ‘’Davetinizi Aldım Teşekkürler’’ sergilerinin küratörlüğünü yaptı. Halen sanat danışmanlığı yapmaktadır.
Ahmet Elhan
Aikaterini Gegisian
Alban Muja
Ani Setyan
Antonio Cosentino
Aysel Alver
Babak Kazemi
Canan Budak
Claire Hooper
David Blandy
Deniz Aktaş
Dilan Bozyel
Dilara Akay
Eda Gecikmez
Elena Bajo
Erick Beltrán
Ethem Erkan
Evrim Kavcar
Fani Zguro
Fırat Engin
Döne Otyam
Ferhat Özgür
Fırat Arapoğlu
Ferhat Satıcı
Hakan Irmak
Claudia Segura Campins
Fikret Atay
Hülya Özdemir
Canan Budak
Mehmet Hadi Baran
Mehmet Sait Tunç
Mesut Alp
Cansın Seyhan
Can Bulgu
İlkay Bilgiç
Arzu Altınay
Mehmet Çimen
Koray Erkinay